Değerli okuyucu, kitabı okuduktan sonra yapacağınız ilk şey gökyüzüne bakmak olacak! Tüm yaşam alanlarının devasa sitelerin içine hapsedildiği, sitenin dışında kalanlara yalnızca çorak alanların kaldığı Abis şehrinde bir grup insan şehrin en eski yapılarından biri olan ve yıkılıp duvarların içine alınmak istenen Masal Tiyatrosu’nun varlığını korumak için mücadele eder. Devasa sitelerle çevrili distopik bir şehirde bizi biz yapan duyguların duvarların ardında kaldığı, ancak hatırlandığında betonların arasında çiçeklerin de açacağı bir dünya hakim. Tüm renkler birbirine karıştığında bulanık bir görüntü mü çıkar ortaya yoksa yeni bir renk mi keşfedilir? Tüm sesler birbirine karıştığında gürültü mü olur yoksa dilden dile dolaşan bir marş mı?