Gözlerinizi kapatın ve zamanın- çölde savrulan kum taneleri gibi geriye akmasına izin verin. Tarih bin beş yüz yıl önceye gitsin- takvim Asr-ı Saadet’i göstersin- gözlerimiz Hane-i Saadet’e çevrilsin. Güzel Peygamberimizin hatıraları- kızlarının dilinden yüreğimize değsin. Bu kitap kızları Zeyneb- Rukiyye- Ümmü Gülsüm ve Fatıma’nın dilinden Hz. Muhammed’i (s.a.v.) anlatıyor. Saatler geriye dönüyor- tarih yeniden canlanıyor ve... “Kızları O’nu (s.a.v.) Anlatıyor” “Babacığım beni kucağına almış- herkesin huzurunda ‘babasının süsü’ anlamına gelen ismimi koymuş: Zeyneb…” Muhabbetle babacığını anlatan kızı Hazreti Zeyneb... “Babacığımla anneciğim çok iyi geçinen- birbirlerini sevgileriyle besleyen- aşklarını ve muhabbetlerini hep taze tutan bir karı-kocaydı. Gözleri birbirine değdiğinde anlardım onu böyle bir sevda hiçbir zaman diliminde yaşanmamıştır derdim kendi kendime.” Ailesindeki muhabbeti aşkla anlatan Hazreti Rukiyye... “Babacığımı o güne kadar hiç böyle üzgün görmemiştim onca sıkıntıya uğramış- onca eziyete maruz kalmıştı ama bu acı O’na hepsini unutturmuş gibiydi. Hatice’si yoktu artık.” Babasıyla hatıralarını anbean anlatan Hazreti Ümmü Gülsüm... “Ben Fatıma. Nam-ı diğer ‘Ümmü Ebîha’- yani ‘babasının annesi’. Böyle derlerdi bana. Babacığıma olan aşırı düşkünlüğümden- ilgimden ve sevgimden dolayı bu künyeyi vermişlerdi.” Yaşadığı anıları ilmek ilmek satırlara dokuyan Hazreti Fatıma...
Yazar
Hatice Kübra Tongar